13 Mart 2014 Perşembe

3,5

Gece 3. 
Buçuğa birkaç adım,
Sayarken dizim kanardı.
Alkış tutarken parmaklı eldivenlerimle sigara yakardım.
Ama şimdi uyuyamam.
Ve bir şarkı daha:'Büyüde on yedine geldiğinde baban sana.'
Hayır ağlamaya hazır değilim, sigaram yarım-gözyaşı saçmalık. 
Sen masayı kur, ben dağıtırım.
Kurulmayan düzen, düzensizlik içinde düzen.
Karışık aklım, bağışla.
Rock'n'Roll'a kaptırdım kendimi.
Burnuma demir çubuk soktum,
Bir tabum kırık.
Seni lanetledim, parmak uçlarım kuru kan.
Daha güzel yazardım, kime neye göre?
Tüm küfürlerin yerine oturduğu düzende,
Düzensizlik içinde düzen arıyorum.
Bach'ın elinde çay bardağı, Selda Bağcanda elektro.
Su şişesi içinde Arapça yazılar yazılı kağıt, yanında rakı şişesi.
Alt rafta Yasin, üst rafta İncil.
Saçımı kahkül kestim,
Karışık aklım, bağışla.
Buçuğa birkaç adım.
Sayarken işaret parmağımla baş parmağımı koparırdım, kanardı.
Ölürsem bavulun arkası güz,
Bırakırsam on sekiz yıllık emeğe gözyaşı-sperme ağıt.
Ama şimdi uyuyamam.
Işığın kırılma noktasında gölgemi boğmuştum.
Gölgesizde yaşayamam;
İki noktadan bir doğru geçiyor,
Doğru olamamam tamda bundan.
Donuk bakışlarım rutinleşmiş dün akşam kokularından.
Yaşamak zor, bir o kadar da kolay.
Ölümün yaşla işi yok,
Kuru bir Mart veya Haziran.
Sessizliğin içinde öksürük sesi,
Çığlıkların noktasıdır.
Karışık aklım bağışla.
Çoktandır yazamamam bundan,
Ve aklımdan konuşmalarım.
Buçuğa birkaç adım 
Sayarken, dudağım patlakken ve sinir ilacı ile uyuşukken,
Hayali bir köy mutlu olmaya yetiyordu-
O güne kadar.

Hepimiz aynı şeyden muzdariptik o akşam,
Uykumuzda yoktu, neşemizde.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder